AKP Mızrağı artık çuvala sığmıyor

 

Dönemin Başbakanıyken Diyarbakır’da;

“Kürt sorunu benim sorunumdur” diyen,

Şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

 Balıkesir’de; “Kürt sorunu yoktur” dedi.

Birinci sorum şu;

Madem sorun yok,

PKK ile neyin pazarlığını yapıyorsunuz?

İkinci sorum ise,

Balıkesir’de “Ne Kürt sorunu kardeşim” diyen Erdoğan aynı şeyi Tunceli’de de söyleyebilir mi?

*

Gerçi Tayyip Erdoğan’ın bu ilk çark edişi değil ki.

12 yıl boyunca bunun yüzlerce örneğini gördük.

Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan için,

Dün söylediğini bugün inkâr etmek fazilettendir.

O önce; “Ergenekon’un savcısıyım” der…

Sonra çark edip; “Ergenekon kumpastı” der.

O önce; “Balyozcular darbe yapacaktı” der…

Sonra çark edip; “Balyoz da kumpas var” der.

O önce; “Cemaat kardeşimizdir” der…

Sonra çark eder; “Cemaat terör örgütüdür” der.

O önce; “Esad kardeşimdir” der…

Sonra çark eder; “Esad katildir” der.

O önce ; “Avrupa Birliği Hıristiyan kulübüdür” der…

Sonra çark eder; “Avrupa Birliği ile Katolik nikâhı kıydık” der.

O önce; “Ey Kılıçdaroğlu! Sen Alevisin” der…

Sonra çark edip; “Ne Alevi’si ne Sünni’si, böyle diyen bölücüdür” der.

Yazarken bile insanın başı dönüyor.

*

Erdoğan’ın “Kürt sorunu var” dediği 2005 yılında,

Bu ülke Kürt cumhurbaşkanı,

Kürt başbakan,

Kürt bakan,

Ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Kürt general vardı.

Bugün Kürt sorununun olmadığını bu argümanlarla ispatlamaya çalışan Erdoğan,

2005 yılında o sözü söylerken doğruları ifade etmediğini de itiraf etmiş oldu.

Merakımız şudur;

Cumhurbaşkanı Erdoğan neden Türkiye’de olmayan bir sorunu,

Var diye beyan edip,

Teröre bu kadar taviz verdikten sonra,

Şimdi “sorun yok” noktasına geliyor?

*

Sanırım amaç, olmayan bir soruna,

“Var”  deyip sonra da “biz çözdük” diye rant devşirmek.

Türk milletinin genleriyle oynayıp,

Milletin kardeşliği üzerinden siyasi rant hesapları yapıp,

Türkiye’yi bütün hücrelerine kadar germek,

İktidarda kalabilmek uğruna,

AKP gibi "Her şeyi yapabilecek politikacılara" mahsus bir davranış olsa gerek.

Daha Trajikomik olan ise,

Asker, polis, sivil ve hatta bebek,

40 binden fazla insanımızın ölümüne neden olan terör örgütüyle,

Her türlü müzakereyi gerçekleştiren AKP hükümetinin Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu,

“200 binden fazla insan öldürüp, kimyasal silah kullanmış Esed’le müzakere edilemez” diyor.

İşte bu AKP iktidarı!

*

Demem o ki,

Milleti nasıl kandırırsanız kandırın…

İnsanları nasıl afyonlarsanız afyonlayın…

Toplumu nasıl uyuşturursanız uyuşturun…

Vatandaşın gözünü nasıl boyarsanız boyayın…

Şunu bilesiniz ki,

Mızrak artık çuvala sığmıyor.