Hükümet uzun süredir mali kuraldan bahsetmekle birlikte Tasarıyı Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirmekte neden gecikti? Mali kural konusundaki davranışları ne kadar samimi? Bunları değerlendirmeden önce mali kural üzerinde kısaca durmak istiyorum.

Mali Kural; Hükümetlerin kendi arzuları ile ortaya koydukları maliye politikalarına bazı sınırlamalar getirmeleri anlamına gelmektedir.

Mali kural uygulamalarıyla;

* Kamu finansmanının sürdürülebilir hale getirilmesi,

* Kamu ekonomisinin genel ekonomi içerisindeki ağırlığının sınırlandırılması,

* Nesiller arasında borç yükünün adil dağılımının sağlanması,

* Ekonomik istikrarın korunması amaçlanmaktadır.

Mali kuralların tasarlanması sürecinde göz önünde bulundurulması gereken kriterler ise;

* Mali kurallar iyi tanımlanması, belirsizliklere yer verilmemesi,

* Kural uygulamalarında şeffaflığın sağlanmasına dikkat edilmesi,

* Kuralların basit ve anlaşılır olması,

* Kuralların esnekliğinin olması,

* Kuralların ulaşılır ve arzu edilen hedeflerle uyumlu olması,

* Kuralların kredibilitesinin olması,

* Kuralların diğer politikalarla uyumlu olması,

* Kuralların yapısal reformları destekleyici nitelikte olması olarak özetlenmektedir.

Mali kuralın amacı maliye politikasında öngörülebilirliğin artırılmasıdır. Böylece ekonomik aktörlerin daha gerçekçi karar almaları sağlanmaya çalışılmaktır. Mali kural uygulaması bu yönde önemli bir adımdır Ancak, yaptırımlarla desteklenmeyen bir mali kural uygulaması istikrar aracı değil sadece bir gösterge olacaktır. Nitekim euro bölgesinde yaşanan son kriz, yaptırım olmadığı taktirde mali kural uygulamasından beklenen faydalar elde edilemeyeceğini göstermiştir.

Türkiye'de de yakın geçmişte AKP uygulamaları ile çok net görüldüğü gibi bütçe gerçekleşmeleri ve hedefleri arasındaki sapmalar özellikle ekonominin yavaşladığı dönemler ve seçim yıllarında olmaktadır. Bu durum sadece maliye politikalarının değil ekonominin de istikrarsızlaşmasına neden olmaktadır. Hükümet 2009 yılında hiçbir kural koymaya yanaşmamış, olanı da uygulamamış, görmezden gelmiştir. 

Diğer taraftan, bütçe harcamaları her yıl artan oranda esnekliğini yitirmektedir. Muhtemel bir mali düzeltme son yıllarda olduğu gibi bütçenin gelir tarafı üzerinde yapılacaktır. Hükümet dolaysız vergi alanında reform yapılmasında isteksiz davranmaktadır. Mevcut bütçe yapısıyla ele alındığında, önümüzdeki dönemde mali kural uygulamasında ortaya çıkacak mali düzeltme ihtiyacının yine son yıllarda olduğu gibi dolaylı vergilerle yapılan kolaycı mali araçlarla devam edecektir. Bu uygulama geniş kitleler üzerindeki vergi yükünün önümüzdeki dönemde daha da artacağını göstermektedir.

Geçmiş bütçe uygulama pratiği mali düzeltme yapıldığı zamanlarda harcama tarafında ilk kurbanın yatırım harcamaları olduğunu göstermiştir. 2009 Yılı Bütçesi TBMM görüşmeleri ile daha sonra uygulaması bunun en önemli göstergesidir. AKP'nin maliye politikaları uygulamalarında samimi olmadığı bu uygulamalar ile ortaya çıkmıştır.

Bütçe yapısının ve kamu maliyesinin bozulduğu bir ortamda mali kural uygulamasının ilk sonuçları vergilerin artırılması ve yatırımların kısılması olacaktır. Bu durum mevcut dengesizlikleri daha da artıracaktır.

Diğer bir husus, Kamu maliyesi sisteminin bir diğer önemli parçası olan yerel yönetimlere ilişkin hiçbir kural getirilmemiştir. Oysa özellikle son yıllarda yerel yönetim bütçe açıklarının ve borçlarının hızla arttığı bir ortamda yerel yönetimlerin sadece genel yönetim kapsamında takip edilmesi Tasarının temel amacıyla önemli bir çelişkiyi ifade etmektedir.

Hükümetin Mali kuralı giderayak getirmesi bu konuda samimi olmadığını göstermektedir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de küresel krizden sonra uygulanan maliye politikalarının tekrar düzenlenmesi amacıyla Hükümet mali kural uygulamasını acilen yürürlüğe koyma telaşına düşmüştür.

Hükümet mali kuralı, bu kuralın maliyetine katlanacak sivil toplum örgütleri ve kesimler dışındaki herkes ile tartışmıştır. Mali kuraldan çiftçilerin, memurların, işsizlerin, esnafın ve sendikaların haberi bile yoktur. 

Hükümet mali kuralı çok önemli olduğunu söylemekle birlikte niye Anayasaya koymadığını söyleyememektedir. 2009 krizini göremeyen Hükümet küresel krizin devamından korkarken piyasa gelişmeleri rehavetinden yanı başımızda olan ekonomik gelişmeleri de öngörememiş ve farkına varınca paniğe kapılmıştır. Aslında, Hükümetin geçen yıl orta vadeli planda yaptığı gibi bu işi savsaklama niyetinde iken dünyadaki ekonomik gelişmelerden ürkmüş ve bürokratların zorlaması ile Mali kuralı getirme telaşına düşmüştür.

Önemli olan kararlılıktır. Ortaya konulan kural ve hedeflerin uygulanma kararlılığı AKP Hükümetinde yoktur. AKP, Milleti oyalama gayreti içindedir. Geçmişte Maliye politikaları uygulamasında iyi niyetli ve samimi olmadığını göstermiştir. G-20 Toplantısı öncesi biz bu işi  Plan ve Bütçe Komisyonundan geçirdik diyebilme ihtiyacı duymuşlardır.

Hükümet geniş halk kesimlerinin taleplerine cevap verme yerine kaybolan itibarını sürdürme telaşındadır.