6 Temmuz 1997

Takvim 4 Nisan 1997'i gösterdiğinde Türk dünyasını yakan alev bizleri de kavurmuş, Başbuğumuzun vefatı çarelerimizi tüketmiş, zihnimizi devre dışı bırakmış ve duygularımızın esiri yapmıştı.

O gün şimdi ne olacak soruları akılları kemirirken, sen gelecek için yürüyeceğimiz yolun istikametini belirlemiştin.

O gün aklını duygularına ve hırsına esir etmeyen sendin.

Hiçbir yanlışa yenilmedin.

Partimiz Başbuğsuz bir kongre yaşarken, rekabetin kalitesine özen gösterdin.

Eleştirildin, yılmadın.

Tartışıldın, usanmadın.

Omuzlarındaki yükün bilincinde, Türklüğün hizmetinde ülkücü harekete menzil tayin ettin.

Kırıldın, kırmadın.

İncitildin, incitmedin.

Hala incitilmeye devam ediyorsun.

Ve hala Bey'ce, bakıyor beyliğini koruyorsun.

6 Temmuz 1997

Milliyetçi Hareket Partisi olağan üstü kongresi.

Türk dünyasının başbuğu hakka yürüdü, kurultay toplandı seçim var.

O gün bizler duygularına yenik düşmüş ülkücüler olarak kararlarını verirken "Türkeş" adının büyüklüğüne yenilmiştik.

Sen bizi de yenilmekten kurtardın.

Kongre salonunda ki, Devletin başına Devlet gelecek nidalarının, heyecanlı gençlerin sloganlarının ötesinde, hak tarafından kabul olmuş bir dua olduğunu zaman göstermişti.

Şimdi zaman teşekkür zamanı.

Teşekkürler Devlet hocam; bilgeliğinden ve kalitenden Ülkücü hareketi mahrum etmediğin için.

Teşekkürler Devlet abi; büyüklüğünü hiçbir ülküdaşımızdan esirgemediğin için.

Teşekkürler Genel Başkanım; Milliyetçi Ülkücü hareketin yükünü omuzladığın için, birliğini dirliğini koruduğun için.

Teşekkürler liderim; hareketimizi istikametinden ayırmadığın için.

Birde o kongreyi kazandığın için teşekkürler.